Kış aylarının en lezzetli çorbalarından biri olan tarhananın faydaları saymakla bitmiyor.
Tarhananın Besin Değeri ve Bilinmeyen Faydaları
Tarhana, tahıl unu (çoğunlukla buğday unu), yoğurt, fırıncı mayası ve çeşitli pişmiş sebzeleri (domates, soğan, yeşil biber ve kırmızı biber), tuz ve baharatları (nane, kekik, dereotu, tarhana ) karıştırmak suretiyle üretilir. Bunu bir ila yedi gün boyunca laktik ve alkolik fermantasyon izler. Fermente bulamaç daha sonra havayla kurutulur ve çorba yapımında kullanılır, protein ve vitaminlerin yüksek besin içeriğine sahip bir ürün verir. İçeriklerin miktarı ve türlerinin bölgesel çeşitliliği ve işleme teknikleri, tarhana’nın kimyasal bileşimlerini, beslenme içeriğini ve duyusal niteliklerini etkiler.
Yayık Tereyağı; inek, koyun, keçi ve manda gibi süt veren hayvanlardan elde edilen sütlerin dinlendirilerek olgunlaştırılmaları ve yayık dediğimiz özel bir kapta çalkalanarak veya özel makinelerde, yağ moleküllerinin bir araya gelmeleri ile elde edilerek yapılma işlemidir
Tereyağı, hayvansal bir gıda maddesidir. Tereyağının ham maddesini süt yağı oluşturur. Tereyağı bir çeşit hayvansal yağdır. Yağın bileşiminde %82 oranında süt yağı, su, süt şekeri, mineraller, kolesterin, suda çözülmüş vitaminler, protein, asitler, aromalar ve proteinler bir araya gelmiştir
200₺Pastörize etmeden düşük sıcaklık uygulaması yapılmış (termizasyon) sütten yapılan peynir klasik peynirdir.Peynirlerin bilinen en büyük yararlarından kemikleri güçlendirmesidir. ... Köy yapımı doğal peynir kanser riskini azaltır. ... İçerisindeki kalsiyum, protein ve vitaminler ile kas kütlesini koruma ve artırmada yardımcı olur. ... Kalp sağlığına iyi gelmektedir
120₺yağı alınmış sütün ya da ayranın kaynatılmasıyla elde edilen, niteliği iyi olmayan bir tür peynir.
Çeçil peyniri, diğer peynirlere göre sodyum bakımından zengindir. - Ezine peyniri, Kars kaşarı, lor peyniri gibi kemik erimesini önler. - Ph seviyesini kontrol edip, yüksek miktarda kalsiyum içerdiğinden dişler için faydalıdır. - Kolesterol oranı düşük olup trans yağ asidi içermediğinden sağlıklı bir besindir.
Tulum peyniri faydaları nelerdir; Sağlıklı dişler için peynir mükemmel bir kalsiyum sağlayıcıdır. Düzenli olarak peynir tüketmek, birçok kanser çeşidine yakalanma riskini azaltabilir. Çünkü peynir kanserin önlenmesini sağlayan linoleik asit, sfingolipid ve konjuge içerir. Bazı peynirler dengeli vücut ağırlığını korumak için yararlı düşük yağ içeriğine sahiptirler. Bu durum aynı zamanda, vücut ağırlığı, kas ağırlığı ve kemik yoğunluğunu elde etmek için yardımcı olur. Peynirin çok zengin bir kalsiyum içermesi ve aynı şekilde B vitamini bulundurması özellikle güçlü kemikler ve kemik sağlığına ciddi anlamda katkı sağlamaktadır. Peynirin içerdiği düşük sodyum ise kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olur. Peynir, genel anlamda bağışıklık sistemi için faydalı bir besin kaynağıdır. Peynirin içerdiği triptofan, stresi düşürücü özelliğinin olduğu keşfedilmiştir.
120₺Van Otlu Peynir, Van iline ait bitkiler ile zenginleştirilmiş bir peynir türüdür. Bu yörede yoğun olarak yetişen "Sirmo otu" olarak tabir edilen bitki türünün peynir yapımında kullanılması ile ün kazanan bu süt ürünü geniş bir coğrafyaya ün salmıştır. Lezzetiyle adından söz ettiren Van otlu peynir vitamin ve mineral kaynağı bakımından son derece değerli bir besin maddesidir. Söz konusu bu süt ürününün içerisinde yer alan ot şifalı bitkiler grubunda on planda tutulmaktadır. Hal böyle olunca Van otlu peyniri tam bir enerji deposuna dönüşür. Katkı maddesi içermeden organik olarak tüketime hazır hale getirilen bu gıdayı uzun süre muhafaza etmeniz mümkündür. Türkiye'nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde sıklıkla yetişme imkanı bulan sirmo otu aromasını peynire bırakarak ağızda dağılan hoş kokuya sahip enfes bir tat oluşturur.
Kaşar peyniri, Sofraların tadı ve görselliği bakımından zengin olan kaşar peyniri eşsiz tadıyla sevilen bir peynir türüdür. Koyun, keçi, ve inek sütünden yapılan sarı renkli olan sert bir peynirdir. Kahvaltılarda kendi başına yenildiği gibi sandviç, makarna, ve pidelere lezzet verir. Taze kaşar peyniri yapıldıktan kısa süre sonra tüketilir. Eski kaşar peyniri ise yapıldıktan sonra altı ay buzhanede çuvalda bekletilebilir. Bu sayede lezzet kazanan peynir saf koyun sütünden yapılmış ise 3 yıl bozulmadan bekletilebilir. Çocuklarında ayrıca sevdiği lezzet enerji ve protein, kalsiyum bakımından zengin olan kaşar peyniri çocukların büyümesinde yardımcı olan besindir. Peynir, bir çok şekilde hayatımız içinde yer alan çok yönlü yiyeceklerden biri olarak bilinir. İştah açma özelliği bulunan kaşar peyniri birden fazla çeşitli menülerde kullanabileceğimiz besin ayrıca eşsiz lezzet ve tat verir.
Hatay Kahvaltı sofralarında en çok yer verilen ve olmazsa olmaz peynir çeşididir. Sever yiyeceğiniz bir peynirdir. Kıvamı, tuz oranı, yağ oranı ve besleyici özelliği ile katkısız olarak üretilen sıkma peynir tam damak zevkinize göredir.
160₺bölgede genellikle kızarma peyniri olarak kullanılabilen peynir. kahvaltılarda severek yiyeceğiniz bir peynir tuz oranı çok iyi ayarlanmıştır.
160₺kuşburnu çalıgillerdendir. yabani olan bitki tadı ve lokman hekimler tarafından dikkat çekmiştir.çayı marmelatı başta olmak üzere yurdumuzda da sevilerek tüketilmektedir.Genelde çoğalmasını kuşlar, rüzgar ve doğa olayları sağlamaktadır. Eski köy evlerinde bahçe , tarla sınırlarını belirlemek için de toprağa da dikilmiştir.
Size kısaca tarihçesinden de bahsetmek isterim. Kuşburnu meyvesinin tıbbi ve beslenme değeri konusundaki bilgiler oldukça eskidir. Hipokrat zamanında iltihaplara karşı Ortaçağda ve daha sonraki dönemlerde kan tükürmelere, dişeti kanamalarına, böbrek meme safra taşlarına, tenyaya, yılancık hastalığına karşı kullanılmıştır. (Baytop 1984)
Gül meyvesi olarak bilinen kuşburnu, bir bitki olup boyu 3 metreye kadar uzayabilmektedir. Oldukça hoş kokan beyaz çiçekler açar ve yaprakların dökülmesinin ardından güle benzeyen kuşburnu meyvesini ortaya çıkartır. Genellikle ılıman iklimlerin bulunduğu zamanlarda doğal bir şekilde yetişir.
Son zamanlarda da sıklıkla televizyon programlarında görünen bir bitki halinde haliyle de ilgi görüyor. Vücutta biriken ödemin atılması ve iltihapların iyileşmesinde kuvvetli bir yardımcı olarak kullanılan kuşburnu, barındırdığı etkili bileşenler ile oluşan enfeksiyon durumlarının iyileşme sürecini hızlandırır ve bu süreci kısaltır.
Kuşburnunun bol miktarda C vitamini içerdiğinden daha önce bahsetmiştik. Özellikle soğuk kış aylarında meydana gelen başta grip, soğuk algınlığı ve nezle olmak üzere bunların daha ağır versiyonları olan çocuklarda kronik öksürük, bronşit, astım ve nefes darlığı sorunlarının azaltılmasına büyük oranda yardımcı olur saptanmıştır.
Kuşburnunun faydaları arasında kolesterol seviyesini dengeleme de yer almaktadır. Bu özelliği ile milyonlara kadar ulaşan ve kolesterol rahatsızlıkları ile boğuşan insanların, uğradıkları zararlı etkileri ortadan kaldırır. Kolesterol kalp rahatsızlıkları ve özellikle kalp krizi gibi oldukça tehlikeli rahatsızlıkların oluşmasına sebep olmakta ve düzenli olarak pek çok kişinin hayatını kaybetmesine yol açmaktadır. Ancak kuşburnunu çay olarak tüketerek kolesterol seviyenizi düşürebilir ve kalp rahatsızlıklarına yakalanma ihtimalinizi minimum seviyelere çekebilirsiniz.
Günümüzün en çok can alan hastalıklarından biri de kanser hastalığıdır. Kanser pek çok çeşide sahiptir. Serbest radikal adı verilen hücrelerin birtakım farklılaşmalar geçirerek, zararlı hale gelmesi, birikerek tümör oluşturması ve ilerleyen seviyelerde kanser oluşumuna sebebiyet vermesi sonucu meydana gelir. Tümörlerin biriktiği bölge neresi ise o bölgede organın ismi ile anılan kanser çeşidi oluşur. Ancak kuşburnu, kansere sebep olan bu serbest radikallerin düşmanı olarak görev alır. Eğer günlük düzenli olarak bir bardak kuşburnu çayı içerseniz, kansere yakalanma olasılığınız da o kadar düşüşe uğrayacaktır. Böylece kendinizi kanserden korumuş olacaksınız.
Kanda bulunan şeker seviyesi yeyip içmiş olduğunuz besinlerden kolayca etkilenerek, basit bir şekilde yükselebilir. Ancak kuşburnu tüketimi kan şekerinin dengelenmesi açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir. Hatta ileri seviyede şeker hastalığına sahip olan bir kişide bile oldukça önemli fayda sağlayabilir. Kuşburnu reçel olarak da tüketilmektedir. Ancak şeker hastalarının tüketebilmesi için, içerisinde şeker bulunmaması gerekmektedir. Böylece hem şeker hastaları için faydalı olacak hem de şeker hastası olmayan kişilerin kan şekeri seviyesini ayarlayarak, şeker hastalığı oluşmasına engel olacaktır.
Kuşburnunun içerisinde bulunan faydalı element içerisinde pektin ve çeşitli asitler de yer almaktadır. Bu maddeler böbrek sağlığını korumada önemli bir yetkiye sahiptir. Böbrek hastalığına sahip kişilerin oluşan belirtilerini iyileştirmede ve böbreğin rahatlamasında oldukça faydalı etkilere sahiptir. Bunların dışında kabızlığa sahip olan insanların, bu rahatsızlıklarının iyileştirilmesini de sağlamaktadır.
Cilt sağlığı için kozmetik dünyasında büyük yatırımlar yapılmış ve oldukça önemli geri dönüş ile çok faydalı ürünler, günümüz piyasasında yerini almıştır. Özellikle bayanların bu ürünlere büyük bir talebi söz konusudur. Kuşburnu da kozmetik sektöründe oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. Sağladığı faydalar arasında cilt hücrelerinin yenilenmesi, yara ve sivilce izlerinin giderilmesi gibi faydalar yer almaktadır. Ayrıca cildin nemlenmesini sağlayarak, cildi besler. Ek olarak cildinizin büyük oranda elastiklik kazanmasını ve sağlıklı bir cilde sahip olmanızı sağlar.
Kuşburnu büyük bir C vitamini deposu olarak bilinmektedir. Bu sayede kemik sağlığını korumada ve iskelet sisteminin sağlam bir şekilde ayakta durmasına yardımcı olur. Ayrıca vücuttaki kolajen üretimini de desteklemektedir. İçerisinde bulunan C vitamininin faydaları arasında bağışıklık sistemini güçlendirme de yer almaktadır. Bakteri ve çeşitli enfeksiyonların oluşturduğu problemlerin giderilmesini desteklemektedir. Bir diğer görevi de kanı temizlemektir.
Ana vatanı Amerika olan çileğin üretimi de en çok Amerika’da yapılmaktadır.Çilek, üzümsü meyveler grubuna girmektedir.Latince fragaria ananassa adı ile anılır. Bahar aylarında beyaz çiçeklenmeye başlar ve bir ay içinde meyve vermeye başlar. Yurdumuzda daha çok Antalya taraflarında üretimi yapılan çilek oldukça hassas ve bakım isteyen bir meyvedir. Çilek yüzeysel kök yapısına sahip otsu bir bitkidir.Kollar yaz boyunca yeni yaprakların koltuklarındaki tomurcuklarından oluşarak gelişirler.Çileğin kök gövdesi ya da taç kısmı, çok kısalmış bir gövdedir.
Sıcak havaların gelmesiyle tezgahlarda canlı rengi ile yer alan çilek, tadı, kokusu ve faydaları ile en çok beklenen ve sevilen meyveler arasında... Lezzeti ile popüler meyveler arasında ilk sırada gelen çileğin sağlık açısından faydaları da oldukça fazladır. İçerisinde bulunan C vitamini sayesinde kalp ve damar hastalıklarından, enfeksiyon ve virüslere kadar bir çok hastalığa şifa olarak kullanılmaktadır.
Çilek, kendine kırmızı rengini veren antosiyanin adında bir pigment sayesinde yüksek kolesterolü düşürür. İçerisinde bulunan vitamin ve mineraller sayesinde vücudun direncini arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir.Kansere karşı koruyucu görevdedir. C vitamini sayesinde Alzheimer riskini azaltır.Kalp ve damar sağlığını korur. Diyabete iyi gelir. Kemik sağlığı için oldukça faydalıdır.İyi bir lif kaynağı olan çilek kabızlığı giderir.İçerisinde bulunan C vitamini sayesinde cildin kolajen yapısını korur ve sonuç olarak yaşlanmayı geciktirir. Kırışıklıklara karşı koruma sağlar.
Göz altı morluklarını giderir. Ciltte bulunan ölü deriyi atarak parlak ve yumuşak bir görünüm elde etmenizi sağlar. Sivilce ve akne oluşumunu giderir. İdrar söktürücü ve ishal giderici etkisi vardır. İçerisinde bulunan antioksidanlar sayesinde eklem iltihabının oluşmasını engeller. Romatizmal rahatsızlara iyi gelir. Gut hastalığına iyi gelir. Bağırsak kurtlarını döker. Beyin fonksiyonlarını güçlendirerek yaşlanma sonucu oluşacak zararları engeller.Saç dökülmesini engeller. Etkili bir ayak temizleyicidir
Böbrek ve mesane hastalıklarının iyileşmesinde yardımcı olur.Mide ve bağırsak tembelliğini giderir. Bağışıklık sistemini güçlendirerek grip ve nezle gibi hastalıklara iyi gelir.Yüksek tansiyonu düşürür.Bağırsak kurtlarını döker. İnflamasyonu hafifletir. Safra ifrazatını arttırır ve safra taşlarının dökülmesini sağlar.Karaciğer hastalıklarında fayda sağlar.Ateş düşürür. Damar sertliği, mafsal iltihabı, romatizma ve nikriste gibi hastalıklara faydalıdır. Diş dibi taşlarını eritir.
Aşırı tüketildiğinde çileğinde sağlık açısından bir risk olabileceğini unutmayınız! Aşırı tüketilen her besin gibi çileğinde zararları; * Aşırı tüketim sonucunda, şişkinlik, alerji, kusma, ciltte kızarma, karın ağrısı, ishal gibi sorunlara neden olabilir. * Midede yanma ve gaza sebep olabilir. * Vücut sıvılarının içinde de bulunan oksalat,vücutta gerektiğinden fazla miktarda bulunduğu zaman böbrek ve mesane rahatsızlıklarına neden olur. * Aşırı dağ çileği tüketimi zehirlenmeye sebep olur.
İnsanın günlük yaşamında çok özel bir yeri olan gül; aşkın, güzelliğin, sevginin ve saygının ifadesini en güzel bir şekilde bünyesinde toplayan bir çiçektir. Kuzey yarım küre bitkisi olan gülün orijini Doğu Asya'dır. Kesin olmamakla birlikte gül yağı ve gül suyunun ilk olarak İran veya Hindistan'da üretildiği, buradan Anadolu, Avrupa, Kuzey Afrika ve Doğu Asya'ya yayıldığı bildirilmiştir. Yurdumuzda en çok ve en bilinen bölge Isparta 'dır. En eski gül yetiştiricilik bölgesi olmasa da şu anda gül sektöründe bilindik bir şehirdir.
Reçel yapımında kullanılacak güller ilaçlanmamış, doğal olmalı. Her kokulu pembe gülden reçel yapılmıyor. Mayıs ayında açan ince yapraklı ve kokulu okka gülü ve Şam gülü reçel yapımına uygundur. Ancak hazırlanırken gül yaprakları iyice yıkanmalıdır. Gül reçeli Polonya'da ve Hindistan'da da yaygın olarak tüketilen bir gıdadır. Hindistan'da gulkand olarak bilinen reçel, gül yaprakları ile şekeri kapalı kavanozda güneşte bekletilerek yapılıyor. Tatlı çiçek; "Gul"un kelime anlamı, Farsça'da ve Urduca'da çiçek, demek. "kand"ın kelime anlamı ise “tatlı” dır.
Gül, bitki türü olarak gülgiller familyasından gelir. Hem boyut olarak, hem görsel olarak, hem kokusu ve de renk açısından, birbirinden oldukça farklı çeşitleri bulunmaktadır. Gülün insan hayatındaki yeri çoğu bitkiden farklıdır. Süsleme, hediyeleşmede bolca mana katılmış bir çok konuda sembolleşmiş özel bir çiçektir. Bunu birazda kendi renk çeşitliliğinden alıyor. Ülkemizde en sık rastlanan gül türleri ise sarı gül, Van gülü, kırmızı gül, Yediveren gülü ve Şam gülüdür.
Gül Suyu; Gülün suyunun çıkartılmasıyla kullanılan doğal gül suları, gül sirkeleri, gül şurubu ve gül reçelleri elde edilir. Bunun dışında gül yağı da çıkartılan güller, parfümeri ve kozmetik sektöründe de sıklıkla kullanılıyor. Birçok alanda farklı amaçlarlada kullanılan güllerin içerisinde D vitamini, C vitamini, B3 vitamini ve A vitamini gibi içerikler mineraller ve bazı bileşikler olduğundan gülün insan sağlığına oldukça yararları bulunuyor. Önemli ölçüde tüketilen bir bitkidir.
Gül Çayı; Gülün yapraklarından çay yapılarak tüketilmesi halinde bağırsak rahatsızlıklarının kesileceği ve mide bulantısının ortadan kaldırılabileceği, bademcik iltihaplarının kuruyacağı, göz nezlesinin ve kanlanmanın önüne geçebileceği öngörülüyor. Hazırlanan gül çayıyla gargara yapılırsa; ağızdaki yaralara ve diş ağrılarına iyi geleceği ve cildin daha sağlıklı bir görünüme kavuşacağı da bilinenler arasında
Gül reçeli güçlü bir antioksidandır ve sağlığınıza tekrar kavuşmanızı sağlar.Günde 1 tatlı kaşığı gül reçeli yemek midedeki asidi azaltır.Doğal kan temizleyicisi olarak aktif görev yapar, bu özelliği sayesinde birçok hastalığın engellenmesinde etkindir, sivilce oluşumunu da önler.Günde 1 tatlı kaşığı gül reçeli adet döngülerini düzenler, aşırı kanamayı önler.Sindirim için iyi bir toniktir, iştahı artırır, kabızlığı tedavi eder. Ağız yaralarına şifadır, düzenli gül reçeli tüketmek ağız yaralarının tekrarlamasını önler. Ciltte iltihaplı çıban oluşumunu engeller.Hamilelikte gül reçeli tüketmek sinirleri yatıştırır, ve hamile kadının sağlıklı bir gebelik geçirmesini sağlar.
Gülün en bilinen zararlarından biri, alerjisi olanlarda alerjik reaksiyonlara yol açmasıdır. Bu alerjik yapılı insanlarda gül suyuna karşı da alerjik reaksiyonlar oluşmaktadır. Ciltte kızarma, kaşıntı, ciltte kuruma, solunum yoluyla ilgili reaksiyonlar (hapşırma, öksürme, nefes alıp vermede zorluk gibi), gözlerde kaşıntı, yanma gibi belirtiler alerjik reaksiyon belirtileri olabilir.Gül suyu Türkiye’de bazı tatlılarda, içeceklerde kullanılmaktadır, ancak yüksek miktarlarda kullanımı zehirlenmelere neden olabilir. Kimyasal gül ürünlerinin de fazla kullanılması durumunda da zehirlenmeler olabilir. Gül suyu, gül çayı ve gül katkılı yiyecekler ve içecekler fazla kullanıldığında ciğerlere zarar verir.Hamilelikte ve emzirme döneminde cilt için gül suyu kullanımının bir zararının olmadığı bilinmektedir. Ancak gül suyunu veya çayını içme konusunda doktora danışılmadan kullanılmamalıdır.Herhangi bir rahatsızlığı olan ve bu rahatsızlığa yönelik ilaç, krem, losyon kullanan kişilerin gül suyu kullanmadan önce doktorlarına danışmaları gerekmektedir.Kronik akciğer, karaciğer ve sistemik hastalıkları olan ve ilaç kullanan kişiler gül suyunu hem cilt için hem de beslenmede tüketim için kullanmadan önce doktorlarına danışmaları gerekir.Gül suyunun faydalarından yararlanmak için mutlaka güvenilir, doğal ve saf olanları tercih edilmelidir.
Karamuk bitkisi Karanfilgillerdendir. Ülkemizde çoğu tarlarda buğdayla birlikte toprakta biterler. Yaklaşık 30 ila 100 cm boylarında olur. Tohumları zehirlidir, buna çok dikkat edilmelidir. Yaprakları almaşıktır, ayrıca tohumlarının üzeri tüylerle kaplıdır. Çiçekleri güzeldir, büyüktür. Renkli morumsu, pembemsidir. Nadir olarak beyaz da bulunur.
Karamuk kökleri ve gövde kabukları kurutulduktan sonra çay olarak içilebildiği meyveleri de taze ya da kurutularak tüketilebilir. Meyvelerinden tatlı, şurup ve hoşaf yapılabilmektedir . Yaprakları tat versin diye çorba ve bulgur pilavına ilave edilir.Birde marmelat olarak yapılmaktadır.
Karaciğer yetersizliği olan kişilerde karamuk sümbülle birlikte karıştırılıp balla tatlandırılarak içilir.Kalp rahatsızlığı olan kişilerde karamuk birlikte kaynatılıp bal eklenerek soğuk olarak içilir. İshal durumlarında karamuk limonla kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk içilir. Kaynatılıp içilirse mideye kaçan sülüğü düşürme özelliği vardır.Kaynatıldıktan sonra ağızda gargara yapılırsa, diş çürümelerini ve ağız yaralarını iyileştirmede yardımcı olur. Vücudun rahatlamasında etkilidir. İştah açıcı ve güçlendirici özelliği vardır. Ateş düşürücü etkisi vardır.
Önceki metinlerde tanımlamaya çalıştığımız karamuku ailecek yiyebeieceğiniz bir bitkidir. Buruk bir tadı sanki boğazda yapışıyormuş gibi bir izleniminin oluşması faydalarını düşünce bence yemeye değer bir bitkidir. Bir çok kişinin çok severek yemediği bir marmelat mı bence öyle ama derseniz ki yararlı farklı bir marmelat yemeliyim diyorsanız tam aradığınız bu diyebilirim.
Karamuk yaprakları ve kurutulup çay şeklinde de tercih edebilirsiniz. Bu bitki için bizim ile mevsiminde iletişime geçmeniz halinde sizin için yapraklarını da toplayabiliriz. hatta marmelatını nasıl istediğinizi ve bizim için kurutun bile diyebilirsiniz. ( Tarih olarak Ağustos ayına kadar bilgi vermeniz iyi olacaktır.)
Binomial adı Prunus cerasus olan vişne, ekşimsi tadı ve muhteşem görünümüyle herkesin sevdiği meyvelerden biridir. Görünüş olarak kiraza benzeyen meyve kirazdan oldukça farklıdır. Özellikle tat farkı ve görünümü ile ayrım yapılması çok daha kolaydır. Anavatanı Hazar Denizi civarı olan vişne en çok Balkanlar’da görülmektedir. Buradan sonra ise en çok Türkiye’de yetiştiği biliniyor.
Vişne ağacı, gül familyasından gelen, görünümü kiraza benzeyen, fakat tadı kirazdan daha ekşi meyve veren bir ağaçtır. Vişne ağacı 4 yaşında geldiğinde meyve vererek, 50 yıl kadar yaşayabilen bir ağaçtır. Vişne ağacı ilkbahar aylarında, meyve vermeden önce bembeyaz çiçek açar. Vişne meyvesi, temmuz ayının sonlarında doğru olgunlaşarak, mayhoş tadını almaya başlar. Vişne, ekşi tadı olmasından dolayı, meyve olarak tüketilmeden, reçel veya kompostosu yapılarak tüketilmektedir. Vişne ağacı, meyvesinin şifalı olması ve ekonomi açısından karlı bir iş olmasından dolayı, tercih edilmektedir. Vişne ağacından bol verim almak ve ağacın daha sağlıklı yetişmesi için ağacın bodur kalacak şekilde budanması gerekmektedir.
Yurt dışına bilhassa Avrupa’ya Türkiye aracılığıyla ulaştırılan vişne, Türk halkı tarafından da çok sevilmektedir. Özellikle reçeli, kahvaltı sofralarının olmazsa olmazıdır. En fazla 8 metreye kadar büyüyen vişne ağacı, ayırt etmeyi bilmeyenler için kirazla benzerlik göstermektedir. Kirazın meyveleri daha iri ve koyu renkli olurken; vişne daha küçük ve açık renklidir.
Kiraz ağacının aksine vişne ağacı biraz daha küçüktür. Yaklaşık 4 yaşına gelen vişne ağacı yavaş yavaş meyve vermeye başlamaktadır. 4-5 yaşından 50 yaşına kadar mevsimi geldiğinde vişne ağacından verim elde edebilmek mümkündür. Yaşıyla orantılı olarak meyve bolluğu da fazla olmaktadır.
Bağışıklık sisteminize etki eden vişne, vücudun hastalıklarla daha rahat savaşmasını sağlamaktadır. İçinde bulunan demir, kalsiyum ve fosfor sayesinde şifalı kabul edilmektedir. Sağlıklı beslenmeyi desteklemesinin yanında kişinin kilo vermesini de kolaylaştırmaktadır. Yaz aylarında buz gibi meyve suyu yaparak içtiğimiz vişnenin diğer faydaları şunlardır
Vücudun negatif enerjiden sıyrılmasını ve gevşemesini sağlayan vişne, uykusuzluk sorununa da birebirdir.Bağışıklık sisteminin güçlendirir. Bağışıklık sisteminin güçlendirmenin diğer yollarını öğrenmek için buraya bakınız.Yaşlanma karşıtı bir meyvedir.Göz sağlığında faydalıdır.A ve C vitamini açısından zengindir.Sinir sistemine iyi gelir, stresi azaltır.Su çiçeği, kabakulak ve kızamık gibi hastalıkların oluşma ihtimalini düşürür.Kalp damar sağlığına iyi gelir.Kanser hücrelerinin büyümesini engeller veya yavaşlatır.Kolesterolü düzenler.Parkinson hastalığına karşı koruyucu özelliktedir.Lif açısından zengin olduğundan, bağırsakları düzene sokar.Beyin sağlığı için iyidir, alzheimer gibi hastalıklara ve unutkanlığa iyi gelir.
görsel olarak da bizi etkileyen vişne dalında da bir ayrı güzel toplanma mevsiminde insanın iştahını kabartan vişne toplaması bir o kadar zahmetli ve eğlencelidir. siz değerli lezzet düşkünü arkadaşlarımız için mevsiminde daliıdan topladığımız vişneleri en kısa sürede işleyip sizlere sunmak bizlere keyif veriyor.